Kuantum Hesaplamanın Geleceği: Siber Güvenlik ve Kuantum Bilgisayarlar Arasındaki Etkileşim”

Kuantum Hesaplama

Kuantum Hesaplama

Haftalık yayınlanan bilişim teknolojileri dergisi BThaber dergisi tarafından düzenlenen sektör bağımsız yaklaşık 150 teknoloji liderinin katıldığı C Suit toplantısına konuşma yapmak için katıldım. Etkinlikte konuşma konusu olarak Teknolojide İş Süreçleri olarak bir başlık belirlenmişti ancak yaklaşık 24 yıllık iş tecrübem bana ‘her şirketin iş yapış metodu farklı’ olduğunu dolayısıyla burada kendi yaptıklarımızı anlatarak fark yaratacak bir nokta göremedim zira tereciye tere satmak gibi bir durum olacaktı. Bana ayrılan sürede katılımcıların beynindeki iki nöronu birbirine bağlayacak bir konu olsun istedim ve son zamanlarda fırsat buldukça bilgi edindiğim, merak ettiğim bir konu olan ‘Kuantum Bilgisayarlar / Hesaplama’ ile ilgili özet bir şeyler anlatmak istedim ve keyifli bir konuşma olunca ve güzel tepkiler gelince anlattıklarımı bir farkındalık oluşturabilmek için paylaşmak istedim.

Bu noktada şunu da belirtmek isterim; ben bir fizikçi değilim ve bu alanda okumadım sadece fiziğe ilgi duyan kendi çapımda merak ettiklerimi araştıran biriyim ve kuantum bilgisayar alanındaki gelişmelerin, yakın gelecekte yaptığımız işlerde bizi konfor alanından çıkarabileceğini düşünüyorum. Özellikle Kriptoloji ve Siber Güvenlikte.

Kuantum Hesaplama, kuantum mekaniğinin ilkelerini kullanan bir bilgisayar bilim alanı diyebiliriz. Bence kuantum hesaplama bilgisayar bilimi ve teknolojilerinde devrim yapabilecek potansiyele sahip bir alan. Bu noktada kuantum mekaniği ile ilgili de kısa bir bilgi vermek lazım; kuantum mekaniği, madde ve enerjinin atom altı seviyedeki davranışlarıyla ilgilenen fiziğin bir dalıdır. Yapılan deneylerde, kuantum mekaniğinin klasik fizikten farklı olarak, bazı tuhaf ve öngörülmeyen davranışlar sergilediği ispatlandı.

Kuantum mekaniğinin temel ilkelerine göre; parçacıklar aynı anda birden fazla yerde bulunabilir ki buna Süper pozisyon denir. Parçacıklar hem dalga hem de parçacık gibi davranabilir ve birbirlerinden uzakta olsalar bile etkileşime girebiliyorlar. Buna da Kuantum Dolanıklık ilkesi denmektedir. Kuantum hesaplama genelde bu iki ilke üzerinden ilerlemekte.

Kuantum hesaplamaya geri dönersek; bildiğiniz üzere klasik bilgisayarlar verileri 0 ve 1’den oluşan bitlerle temsil ederler. Ancak kuantum bilgisayarlar kuantum bitleri ya da Kübit kullanır. Kübitler, süperpozisyon ilkesi gereği aynı anda hem 0 hem de 1 olabilirler. Bunun anlamı kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarlara göre çok daha fazla bilgi işleme ve depolama gücüne sahiptirler.

Kubit sayısı, bir kuantum bilgisayarın gücünü ve kapasitesini ifade eden bir ölçüdür. Ancak, kuantum bilgisayarların performansını ölçmek için kullanılan tek bir ölçü değildir. Başka faktörler de, kuantum bilgisayarların performansını etkileyebilir.

Kuantum bilgisayarların performansını ölçmek için kullanılan diğer faktörler arasında şunlar sayılabilir:

  • Kubitlerin kalitesi: Kubitlerin kalitesi, kuantum bilgisayarların performansını önemli ölçüde etkileyebilir. Daha kaliteli kubitlere sahip bir kuantum bilgisayar, daha yüksek bir performansa sahip olacaktır.
  • Kubitlerin bağlantısı: Kubitlerin birbiriyle nasıl bağlandığı, kuantum bilgisayarların performansını da etkileyebilir. Daha iyi bağlantılı kubitlere sahip bir kuantum bilgisayar, daha yüksek bir performansa sahip olacaktır.
  • Kuantum algoritmaları: Kuantum bilgisayarlar, klasik bilgisayarlardan farklı algoritmalar kullanır. Kuantum algoritmalarının etkinliği, kuantum bilgisayarların performansını da etkileyebilir.

Ayrıca şu an teknoloji firmaları Kuantum Üstünlüğü denilen bir kavramın liderliğini almak için uğraşıyor. Kuantum üstünlüğü (Quantum Supremacy), kuantum bilgisayarlarının belirli bir hesaplama görevini geleneksel bilgisayarlardan önemli ölçüde daha hızlı bir şekilde gerçekleştirebileceği bir durumu ifade eder. Bu terim, kuantum bilgisayarların klasik bilgisayarların çözmesi çok uzun sürebilecek veya mümkün olmayan sorunları çözebileceği anlamına geliyor. Kuantum üstünlüğü, kuantum bilgisayarların özellikle belirli problemleri çözmek için geleneksel bilgisayarlardan önemli ölçüde daha hızlı olabileceği anlamına geliyor. Bu konuda yapılan bir denemede kuantum bilgisayarların klasik bilgisayarlara göre üstün olduğu da kanıtlanmıştır. Klasik bir süper bilgisayarın 45 günde çözdüğü bir problemi kuantum bilgisayar 2-3 dakika arasında çözebilmiştir.

Bu nokta da teknoloji liderlerini ilgilendiren kısım; şu an da mevcut klasik bilgisayarlar ile kırılamayacak dediğimiz şifreler kuantum bilgisayarlar ile gün-saat-dakika hatta saniye mertebesinde çözülebilecek. Şifreli ilettiğimizi düşündüğümüz veriler de kolayca deşifre edilebilecek.

Kuantum bilgisayarlar daha yaygın olarak kullanılabilir hale geldikçe, siber saldırıların hacmi ve şiddeti hassas verileri daha önce hiç olmadığı kadar tehdit altına sokacaktır. Sadece kuantum güvenli çözümler, mevcut şifreleme yöntemlerini dakikalar içinde atlatma gücüne sahip olacak kuantum bilgisayarlardan gelen şifre çözme işlemine dayanabilecektir.

Kuantum Hesaplamanın Siber Güvenlikteki Kullanımları nelerdir diye araştırdığımızda potansiyel kullanımları şunlardır:

  • Şifreleme sistemlerinin kırılması: Kuantum bilgisayarlar, mevcut şifreleme sistemlerini aşabilecek kadar güçlüdür. Bu, siber saldırganların hassas verilere erişmesine ve bunları çalmasına olanak tanıyabilir.
  • Yeni güvenlik sistemlerinin geliştirilmesi: Kuantum hesaplama, yeni ve daha güçlü güvenlik sistemlerinin geliştirilmesine yardımcı olabilir. Bu sistemler, kuantum bilgisayarların saldırılarına karşı dayanıklı olacak şekilde tasarlanabilir.
  • Siber saldırıların tespiti ve önlenmesi: Kuantum bilgisayarlar, siber saldırıları daha hızlı ve daha doğru bir şekilde tespit etmek ve önlemek için kullanılabilir.

Bu yazıyı düzenlediğim dönemde bulabildiğim bilgiler kapsamında aşağıdaki teknoloji firmalarının kuantum bilgisayarları aktif olarak kullandıklarını öğrendim.

  • IBM: Eagle adlı 127 kübitlik bir kuantum bilgisayarı geliştirmiştir. IBM, bu kapasitenin 100 Kübitlik kısmını genel kullanıcılara açmıştır ve kullanım amacınızı belirten bir başvuru formu doldurarak kullanabiliyorsunuz.
  • Google: Google, Sycamore adını verdiği 53 kübitlik kuantum bilgisayarın çok zor bir problemi 200 saniyede çözdüğünü ileri sürdü. Halihazırda dünyanın en hızlı klasik bilgisayarının aynı problemi ancak 10 bin yılda çözebileceğini belirtti.
  • Intel: Tangle Lake adlı 20 kübitlik bir kuantum bilgisayarı geliştirmiştir.
  • Toshiba : 32 kübitlik kuantum bilgisayar geliştirmiştir, 2025 yılında 100 kübitlik bir kapasiteye çıkacaklarını duyurdular.
  • Microsoft:  Azure Quantum platformu üzerinden 24 kübitlik bilgisayar ile çalışmalarını yürütmektedir.

Geçtiğimiz hafta okuduğum bir yazıda Atom Computing firması 1180 Qubit’lik bir bilgisayar yaptığını duyurdu. Bu haber aslında yukarıdaki örneklerden de görüleceği üzere kuantum hesaplama yapan bilgisayarlarının gücünün üssel olarak büyümeye başladığının göstergesidir.

Ülkemizde kuantum hesaplama ve bilgisayarlar ile ilgili neler yapılıyor diye bir araştırma yaptığımda; Tobb Teknoloji Üniversitesinde de kuantum bilgisayar alanında çeşitli çalışmalar yürütüldüğü gördüm. Bu çalışmalar, kuantum bilgisayarların donanım, yazılım ve uygulamaları üzerine odaklanmaktadır. Edindiğim bilgiye göre; hazırlık sınıfında bile olsanız eğer bu alana karşı bir ilginiz, şevkiniz varsa başvurup çalışabiliyorsun.

Özetle, kuantum hesaplama alanındaki hızlı gelişmeler, teknoloji alanında çözüm bekleyen problemlerin hızlı çözülmesini, moleküler ve optik simülasyon alanlarında araştırmaların çok hızlı tamamlanmasına, kriptoloji ve siber güvenlik alanlarında bizleri konfor alanından çıkarmasına ve son ancak önemsiz olmayan bir konu olan yapay zeka alanında donanımsal ve hızlı karar alma konusunda bir dönüm noktası olmasına zemin hazırlayacaktır.

Alper TEKİN

Bir SAP ERP Geçiş Projesi Ardından

Bir SAP ERP Geçiş Projesi Ardından

1 Kasım 2017 tarihi itibariyle ebebek’te SAP ERP S4 HANA, SAP EWM ve SAP POS geçişini 9 aylık bir sürede canlıya aldık. Bu süreç öncesi ve sonrasında yaşadıklarımız ve kazandığımız tecrübeleri uzun süredir bir makaleye dökmeyi istiyordum ve yoğun Şubat 18 kampanya döneminin de yeni sistemle ile geçirilmesi akabinde artık istediğim yazıyı yazmanın vakti gelmişti. Bu makaleyi yazmaya başladığımda geçişin üzerinden 4 ay geçmişti.

Bilgi Teknolojileri dünyasındaki arkadaşlarımın bildiği üzere aslında ERP Projeleri bir İş Birimi Projesi’dir. Bunun anlamı, organizasyonda ERP sistemini kullanan tüm birimlerin üstüne düşen görevler vardır ve bu görevlerini mevcut işlerini yaparken icra etmeleri beklendiği için genelde projenin önemini anlayamazlar ve genelde de proje beklenilen zamanda bitmez ya da ortaya çıkan sonuçlar iş birimlerini memnun etmez. Bu bilgi aslında ERP projeleri için en önemli bilgilerden biridir zira bu gerçek üzerinden planlama, sorumluluk ve disiplin kurgunuzu yapabilirseniz projede önemli bir aşama kaydetmiş olursunuz. Bu kapsamda, başarılı bir ERP projesi yapmış ve projenin lideri olarak atanmış bir kişi olarak bu projeyi nasıl başarılı bir şekilde gerçekleştirdik, önemli noktaları paylaşmak ve olası benzer yola girecek arkadaşlara yardımcı olmak için bu makaleyi yazmak istedim.

Sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim. Bu ERP projesinin başarılı olmasındaki en önemli unsurları aşağıdaki gibi sıralayabilirim;

Devamını Oku →

CIO 2017 Ödülleri

CIO 2017 Ödülleri

28 Kasım 2017 günü Dünya Bilişim Grubu altında faaliyet gösteren CIO Dergisi’nin düzenlediği Türkiye’deki yılın CIO’ları ödül töreninde ‘’Dijital Dönüşüm ve Teknolojik Kurumsallık’’ ismini verdiğimiz proje başlığı altında ebebek işbirimleri ile  birlikte hayata geçirdiğimiz aşağıdaki projeler kapsamında ödül ile onurlandırıldık.  

  • SAP S4 Hana Retail Suite Projesi
  • SAP Extended Warehouse Management (EWM) Projesi
  • Itelligence POS Projesi
  • Junivo Wifi Analytics Projesi
  • SAP BO Mobil Raporlama Projesi
  • İş Sürekliliği Merkezi Projesi

 Kendi adıma söz konusu ödülün, gerek değerlendirme komitesinin büyük kısmının akademisyenlerden oluşması gerekse sektör bağımsız bir çok CIO’un katılım göstermesi sebebiyle anlamı büyük. 

 

Perakende Sektöründe LFL Raporlama

Perakende Sektöründe LFL Raporlama 

LFL Raporlama’nın perakende şirketlerindeki önemini detaylandırmadan önce LFL (Like For Like) analizininin temeli olan Perakende Takvimi’ni (Merch Calendar) açıklayalım. Perakende sektöründe 4-5-4 takvimi olarakta adlandırılan bu yapının şirketlerin iş zekası sistemlerinde oluşturulması gerekir.

Perakende sektöründe genel olarak haftalık değerlendirmeler yapılır ve geçen yılın aynı haftasındaki günlerin eşit olması sağlanır. Aksi durumda pazar ve performans koşullarından bağımsız olarak karşılaştırma yapılan dönemler arasında büyüme oranları olumsuz etkilenecektir. Devamını Oku →

Omni-Channel’in Bilişim Teknolojileri Boyutu

Omni-Channel’in Bilişim Teknolojileri Boyutu

Perakende, kendine has bir yapısı ve algısı sebebiyle sürekli geliştirme ihtiyacı hissedilen bir sektördür. Bununla birlikte işler biraz daha zordur zira dinamik bir yapısı vardır. Bugün doğru yaptığınızı düşündüğünüz bir iş yarın verimliliğini kaybetmiş olabilir. Bu dinamiklik beraberinde sürekli bir değişim gerektirir ve yapısı gereği her şeyin çok olduğu bir yapıda bu değişimi uygulamak zordur ve sürekli takip gerektirir. Fazla ürün, fazla lokasyon, fazla tedarikçi, fazla müşteri ve fazla kanal böyle bir yapı teknolojik yatırım gerekliliğini de kaçınılmaz kılar. Bu kapsamda değerlendirildiğinde günümüzde artık perakende sektörünün en önemli gündem maddesi ve teknoloji yatırımı Omni-Channel olacak. Eskiden müşteriler bir markanın bir mağazasına gider ve deneyimi o mağazada başlayıp yine orada biterdi. Aslına bakılırsa hala bu formatta olan perakendecilerin sayısı hala çok fazla ancak müşteri deneyimini sürdürmek, arttırmak adına farkındalık her geçen gün artıyor. Bu konudaki stratejilerine öncelik verecek firmalar rekabette bir adım önde olacaktır. Devamını Oku →

Ürün Bazlı Karlılık Analiz: GMROI

Ürün Bazlı Karlılık Analiz: GMROI

Perakende sektöründe ekseriyetle üzerinde durulan metrik cirodur ve hemen hemen tüm perakendecilerde temel KPI (Key Performance Indicator-Kilit Performans Göstergesi) olarak yer alır. Buna karşın her şirket gibi perakende de karlılık sürdürülebilir olmak için ciro ile beraber bakılan bir KPI’dır. GMROI, bu temel bakış açısını daha objektif hale getiren bir KPI olup yüksek ciro hedef verilen departman çalışanlarının düşük kar marjı ve yüksek stok seviyeleri ile bu hedeflere ulaşılmasının ardındaki gerçeklerin görülmesini sağlar. Bu anlamda bu KPI hesaplayabilen şirketler için çok değerli bir metriktir. Devamını Oku →

Departmanların Ortak Dili: COBIT

Departmanların Ortak Dili: COBIT

Sitenin ilk kuruluşundaki “Hoş geldiniz” yazımda bahsettiğim, kendinizi sürekli güncel tutmak, yenilikleri araştırmak ve yaptığınız işi daha kaliteli hale getirecek çaba içerisinde olma çabası, rutin işlerim dışında zaman ayırmaya çalıştığım bir aktivitedir. IT Departmanında çalışan bir yönetici olarak sürekli olarak bu alandaki gelişmeleri takip etmeye çalışırım. Bu kapsamda faydalı olacağını düşündüğüm bir konu hakkında yazı yazmak ve bir şekilde okuyucularda bir “farkındalık” yaratmak istedim: COBIT.

COBIT,  Information Systems Audit and Control Association’den oluşturulmuş bir kısaltma olup Bilgi Teknolojileri ve İlgili Teknolojiler için Kontrol Hedefleri olarak Türkçeye çevrilmektedir. COBIT’in ilk çıktığı 1996 yılında daha çok bankacılık kesimi tarafından ön planda tutulurken günümüzde geçirdiği evrimler ve sunduğu “kurumsal yönetişim” ilkeleri ile IT departmanı olan sektör bağımsız her firma için (özellikle teknoloji firmaları) önemli hale gelmiştir. Devamını Oku →

Mağaza Gruplama ve Seviyelendirme

Mağaza Gruplama ve Seviyelendirme

Bir satış şirketinin, satış noktalarının her birinin farklı özellikler içerebileceğini bu sebeple belirlenecek metrik ve attributeler ile gruplanarak ürün çeşitliliği, dağılımı ve sergilenmesi noktasında fayda sağlayacaktır. Bu kapsamda her perakendeci bu yapıyı kullanmak ya da kullanmaya çalışmaktadır. Bu yazımızda, moda perakendecisi gözüyle kullanılan mağaza gruplamasına değineceğiz. Devamını Oku →

Mağaza Kapasite Yönetimi

Mağaza Kapasite Yönetimi

Günümüz perakende dünyasında en doğru ürünü doğru lokasyonda doğru adette bulundurmak firmalara yarar sağlamakta ve rekabet avantajı getirmektedir. Bu kapsamda mağaza kapasitelerinin belirlenmesi öncelikli çalışmalardan biri haline gelmektedir. Bu yapıyı bir kere kurduktan sonra sezon bazlı yapılacak düzenleme ve ölçümlerle yapının etkin ve sağlıklı yürümesi sağlanabilir. Devamını Oku →

Mağaza Kartı ve Lokasyon Hiyerarşisi

Mağaza Kartı ve Lokasyon Hiyerarşisi

Bir satış şirketinin satış noktalarının her birinin farklı özellikleri mevcuttur. Bu kapsamda raporlama, gruplama ve sınıflandırma işlemlerinde bu özellikleri kullanmak mağaza konseptini ,ürün çeşitliliğini ve sergileme standartlarını yönetmeyi kolaylaştıracaktır. Bu doğrultuda mağaza kartı açmak stok kartı açmak kadar önem arz etmektedir. Devamını Oku →